Loader
  • 2021 April 21
  • 5 dakika okuma süresi
  • Dinle

Tebligat Usulüne İlişkin 20.11.2020 Tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Kararı’na İlişkin Değerlendirmemiz

Tebligat Usulüne İlişkin 20.11.2020 Tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Kararı’na İlişkin Değerlendirmemiz

20.11.2020 tarihli ve 2019/2 E. 2020/3 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Kararı’na göre muhatabın bilinen en son adresine çıkarılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adresten farklı olması halinde adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “Mernis adresi” şerhi verilerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ["TK”] 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat çıkartılması yeterli olup, öncelikle bu adrese normal bir tebligat çıkartılması gerekmemektedir.

Karara Konu Olayın Gelişimi ve Kararın Özeti:

Yargıtay içtihadı birleştirme kararları, Yargıtay’ın farklı daireleri arasındaki yorum farklılıklarını çözerek, farklı uygulamaların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla belirli bir içtihadın uygulanmak üzere belirlendiği kararlardır.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, tebligat usulüne ilişkin karara konu bu hususla ilgili olarak daireler arası görüş ayrılığı bulunduğu ve farklı uygulamaların sürdürüldüğü sonucuna varmış ve bu nedenle, kararların yeknesaklaştırılması gerektiğine karar vermiştir.

Yazımıza konu Yargıtay’ın T. 20.11.2021 ve E. 2019/2, K. 2020/3 sayılı kararında daireler arasında görüş ayrılığı teşkil eden husus ise muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bu adresten farklı olması halinde, adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “Mernis adresi” şerhi verilerek TK md.21 f.2 hükmü uyarınca doğrudan tebligat çıkarılmasının yeterli olup olmadığı, öncelikle bu adrese normal bir tebligat çıkartılmasının gerekip gerekmediğidir.

Bu noktada, TK’nın “bilinen adreste tebligat” başlıklı 10/2. maddesi ile “tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/2. maddesi önem taşımaktadır.

TK md. 10/2 hükmü uyarınca:

“Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”

TK md. 21/2 hükmü uyarınca:

“Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”

Yargıtay karar gerekçesinde, TK md.10 f.2 hükmünde bilinen adres ile adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin farklı olması ihtimalinin esas alındığı tespitine yer vermiştir. İçtihat ayrılığı da bu iki adresin birbirinden farklı olması durumunda ortaya çıkmaktadır.  Bu ihtimalde önce muhatabın bilinen en son adresine ulaşılması birincil yol olarak belirlenmiştir. Ancak bu adrese tebligat yapılamaması halinde “Mernis adresine” yukarıda yer verilen TK md.10 f.2 hükmü uyarınca tebliğ gerçekleştirilecektir.

Mahkeme kararını gerekçelendirirken, hukuki dinlenilme hakkının makul sürede yargılanma hakkına göre daha üstün olduğundan bahisle muhatabın “Mernis adresine” normal yoldan tebliğ yapılmasının kanun koyucunun iradesine aykırı olacağı tespitine yer vermiştir. Zira bu [i.] bilinen adrese tebligat, [ii.] Mernis adresine md.10 f.2 usulünce tebligat, [iii.] Mernis adresine TK md.21 f.2 hükmü uyarınca tebligat olmak üzere üç aşamalı tebligatın, TK md.10 f.2 hükmünde yer alan “Mernis adresinin” muhatabın bilinen en son adresi olduğu varsayımının içtihat yoluyla aşılması anlamına geleceği ifade edilmiş ve böylece üç aşamalı tebligat usulü, iki aşamaya indirilmiştir.

Değerlendirme:

Yargıtay’ın anılı kararına göre, muhatabın en son adresine çıkartılan tebligatın iadesi halinde < adres kayıt sistemindeki yerleşim yerinin bu adresten farklı olduğu durumlarda > tebligatın “Mernis şerhi” ile sistemde kayıtlı yerleşim yerine, TK md.21 f.2 hükmü uyarınca doğrudan gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Hal böyle olmakla birlikte, TK md.10’a göre muhatabın gösterilen adresinde yapılan araştırmada bir sonuç alınması halinde, her defasında muhatabın yeni adresine tebligatın yönlendirilmesinin bir zorunluluk olup olmadığı da mahkemeye erişim hakkı ve savunma hakkı çerçevesinde değerlendirilmelidir.

 

*Kararın tam metni için: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210420-6.pdf