Loader
  • 2021 November 15
  • 7 dakika okuma süresi
  • Dinle

Miras Hukuku Yazı Dizisi III:
Saklı Pay Kavramı, Saklı Paya Müdahale ve Hukuki Sonuçları

Miras Hukuku Yazı Dizisi III.:

Saklı Pay Kavramı, Saklı Paya Müdahale ve Hukuki Sonuçları

Mirasbırakan sağlığında malvarlığı üzerinde serbestçe tasarrufta bulunma yetkisine sahip olsa da kanun koyucu birtakım mirasçıların miras hakkını güvence altına almış ve miras payını belirli oranlarda korumuştur. Miras hakları koruma altına alınan mirasçılar kanunumuzda “saklı pay sahibi mirasçılar” olarak tanımlanmaktadır.

Miras Hukuku Yazı Dizisinin bu III. yazısında saklı pay kavramı ile saklı pay mirasçılarının hakları incelenmiştir.

I. Saklı Pay Kavramı Nedir?

Mirasbırakan sağlığında hiçbir ölüme bağlı tasarrufta bulunmadığı takdirde, terekenin tamamı yasal mirasçılarına kalacaktır. Öte yandan, miras hukuku bakımından en önemli sorulardan biri, mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufla bu yasal mirasçıları miras paylarından ne ölçüde yoksun bırakabileceğidir. İşte vasiyetname yahut miras sözleşmesi ile miras payları üzerinde yapılabilecek tasarrufların sınırını, “saklı pay” kavramı çizmektedir.

II. Saklı Pay Sahibi Mirasçılar Kimlerdir?

Medeni Kanunumuz yalnızca eş, altsoy ve son olarak ana ve baba bakımından saklı payın varlığını kabul etmiştir. Bir diğer ifadeyle, yalnızca bu kişiler saklı pay sahibidir. Örneğin kardeşin saklı payı yoktur.

III. Saklı Pay Oranları Nasıldır?

Altsoyun yasal [kanuni] miras payının yarısı [1/2], ana babanın her birinin yasal miras payının dörtte biri hukuken saklı paydır. Sağ kalan eşin ise altsoy veya ana ve babayla birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı saklı paydır.

IV. Mirasbırakan Saklı Pay Dışında Kalan Kısım Açısından Tasarrufta Bulunabilir mi?

Mirasbırakan, altsoyun yasal miras payının yarısı, ana ve babadan her birinin yasal miras payının dörtte üçü üzerinde serbestçe tasarruf edebilir. Sağ kalan, altsoy ve ana baba ile birlikte mirasçı olması halinde, eşin miras payının tümü saklı pay oluşturacağından, eşi yasal miras payından yoksun bırakmak mümkün değildir. Öte yandan eşin üçüncü zümre ile yahut tek başına mirasçı olduğu hallerde, miras payının dörtte biri üzerinde tasarruf edilebilecektir

Örneğin; Mirasbırakanın ölümünde Çocuk1 ve Eşin hayatta olduğunu, Çocuk2’nin ise Mirasbırakandan önce geride iki çocuk bırakarak vefat etmiş olduğunu varsayalım. Bu ihtimalde, şayet Mirasbırakan sağlığında hiçbir ölüme bağlı tasarrufta bulunmamışsa, Eş mirasın dörtte birini [1/4], Çocuk1 sekizde üçünü [3/8], torunlardan her biri ise on altıda üçünü [3/16] alacaktır. Öte yandan Mirasbırakan ölüme bağlı tasarrufta bulunmak isterse, mirasının toplamda mirasının sekizde üçü [3/8] üzerinde, saklı paylara müdahalede bulunmaksızın tasarruf edebilecektir. Zira yasal mirasçıların tümü saklı pay sahibi olup, bunların saklı pay oranları toplamı sekizde beştir [5/8].

V. Mirasbırakanın Kardeşlerinin Saklı Payı Var Mıdır?

Hayır. Hukukumuzda önceden kardeşlerin yasal miras paylarının sekizde biri [1/8] oranında saklı payları bulunduğu kabul edilmekteydi. Ancak 2007 yılında Medeni Kanun’da yapılan değişiklik ile hukukumuzda artık kardeşlerin saklı payı bulunmamaktadır.

VI. Sağ Kalan Eşin Saklı Payı Nasıl Hesaplanır?

Sağ kalan eşin saklı payı, hangi zümreyle birlikte mirasçı olunduğuna göre değişmektedir. Şöyle ki, eşin çocuk ve torunlarla yani birinci zümreyle birlikte mirasçı olması durumunda yasal miras payıyla aynı oranda dörtte bir [1/4], mirasbırakanın ana ve babası ve bunların altsoyu ile, yani ikinci zümreyle birlikte mirasçı olması durumunda yine yasal miras payıyla aynı oranda ikide bir [1/2], dede, amca, hala, teyze veya kuzen gibi üçüncü zümre mirasçılarıyla birlikte mirasçı olması durumunda ise yasal miras payının dörtte üçü [3/4] oranında olur.

Yukarıda sağ kalan eşin birinci zümre ile birlikte mirasçılığını incelemiştik. Başka bir kurgu olarak, mirasbırakanın hiç çocuğu olmadığını, anne ve babasının ise kendisinden önce öldüğünü varsayalım. Bu durumda sağ kalan eş ve kardeş birlikte mirasçı olur. Kardeş ikinci zümre olduğundan eşin ikinci zümre ile birlikte mirasçılığı gündeme gelir ve saklı payı yasal miras payıyla aynı olarak ikide bir [1/2] olur. Kardeş bakımından ise saklı paydan söz edilemez. Ancak başkaca ölüme bağlı tasarruf bulunmadıkça kardeş yasal miras payını alır.

VII. Saklı Paydan Mahrumiyet Söz Konusu Olabilir mi?

Evet, saklı paydan mahrumiyet yoksunluk ve mirasçılıktan çıkarma hallerinde söz konusu olabileceği gibi, mirasbırakanın sağlığında yapılacak ivazlı ya da ivazsız bir feragat sözleşmesi yoluyla da söz konusu olabilir.

Öte yandan mirasbırakanın saklı paya tecavüz eden tasarruflarının da kendiliğinden hükümsüz olmadığı unutulmamalıdır. Şayet mirasbırakan, mirasçıyı saklı paydan kısmen yahut tamamen mahrum edecek bir tasarrufta bulunur ve mirasçı da bu tasarrufun iptali ya da tenkisi için dava açmazsa, mirasbırakanın bu tasarrufu geçerliliğini koruyacaktır.

VIII. Saklı Payı İhlal Edilen Mirasçı Hangi Hukuki Yollara Başvurabilir?

Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, saklı paylı mirasçıların varlığı mirasbırakanın tasarruf özgürlüğünü ortadan kaldırmamakta, sadece sınırlandırmaktadır. Mirasbırakanın saklı paya tecavüz eden tasarrufları kendiliğinden hükümsüz olmayıp sadece saklı paylı mirasçı isterse tenkis edilebilir, diğer bir ifadeyle saklı paya tecavüz eden kısmının iadesi talep edilebilir.

Tenkis, bir dava yoluyla talep edilir ve dava neticesinde mirasbırakanın tasarrufu tümüyle geçersiz kılınmayıp yalnız saklı paya müdahale eden kısımların tenkisi [indirilmesi] söz konusu olur. Tenkis davası ve diğer miras davalarını takip eden yazılarımızda detaylı olarak ele alacağız.