Anayasa Mahkemesi’nden Rekabet Kurumu’nun Yerinde İncelemelerine İlişkin Önemli “Konut Dokunulmazlığı” Kararı
Anayasa Mahkemesi’nden Rekabet Kurumu’nun Yerinde İncelemelerine İlişkin Önemli “Konut Dokunulmazlığı” Kararı
Anayasa Mahkemesi [“AYM”] 20.06.2023 tarihli ve 32227 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 23.03.2023 tarih ve 2019/40991 başvuru numaralı kararı ile Rekabet Kurulu tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında işyerinde hâkim kararı olmaksızın gerçekleştirilen yerinde incelemenin Anayasa md.21’de güvence altına alınan konut dokunulmazlığını ihlal ettiğine hükmetmiştir. Karara göre, Rekabet Kurumu, konut dokunulmazlığı çerçevesinde esasen mevcut yetkileri arasında bulunan yerinde inceleme yetkisini doğrudan değil, ancak mahkeme kararına istinaden kullanabilecek. Söz konusu AYM kararı, Rekabet Kurumu’nun ön inceleme ve soruşturma süreçleri kapsamında önemli deliller toplamasına imkân veren yerinde inceleme süreçlerini doğrudan etkilemekte olup, ilgili süreçlerin bu karar ışığında tekrar şekillenmesi beklenmektedir.
Karara Konu Olayın Gelişimi
Dünya genelinde 2009 yılında yaşanan ekonomik krizin etkilerinin atlatılabilmesi amacıyla yeni binek otomobil ve hafif ticari araçlarda uygulanan özel tüketim vergisi oranlarında indirime gidilmesine ilişkin 13.03.2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararının yürürlüğe girmesini müteakiben, Rekabet Kurumu’na otomobil üreticilerinin ortak hareket ederek otomobil arzını kısıtladıkları ve fiyat artışına gittiklerine ilişkin çok sayıda şikâyette bulunulmuş ve bunun üzerine Rekabet Kurulu tarafından şikâyete konu eylemlere ilişkin olarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un [“Rekabet Kanunu”] ihlal edilip edilmediği hususunda aynı yıl sektörde iki farklı ön inceleme süreci yürütülmüştü.
Rekabet Kurulu tarafından 2009 yılında yürütülen ilk ön inceleme sürecinde Ford Otomotiv Sanayi Anonim Şirketi’nin [“Ford”] de aralarında bulunduğu otomobil üreticilerinin arasında rekabeti kısıtlayıcı herhangi bir anlaşma veya uyumlu eylem bulunmadığı sonucuna varılmasına rağmen, aynı yıl yapılan ikinci ön inceleme neticesinde şirket personelinin bilgisayarından elde edilen 78 yaprak belgeye dayanılarak Ford dâhil olmak üzere sektörde faaliyet gösteren 16 teşebbüs hakkında soruşturma açılmasına karar verildi. Ford savunmasında, rapora konu eylemlerinin rekabeti kısıtlayıcı anlaşma veya eylem oluşturmadığını belirterek, birinci ön inceleme süreci kapsamında soruşturma açılmamasına karar verilen eylemlerinin ikinci ön inceleme kapsamında soruşturma konusu edilmesinin hukuk güvenliği ilkesini ihlal ettiğini ifade etti. İlgili soruşma süreci sonucunda, Rekabet Kurulu tarafından Ford’a idari para cezası uygulanmasına karar verildi ve Ford bu karara karşı iç hukuk kanun yollarını tüketerek[1] ikincil kanun yolu olan Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvurusunda Ford, hâkim kararı olmaksızın işyerinde Rekabet Kurumu tarafından yapılan yerinde incelemenin konut dokunulmazlığını ihlal ettiğini iddia etti.
Anayasa Mahkemesi’nin Değerlendirmesi
AYM kararı incelendiğinde, Mahkeme aşağıdaki değerlendirmeleri yapmıştır:
- AYM tarafından başvurucu şirket olan Ford’un konut dokunulmazlığının ihlal edildiği iddiası incelenirken öncelikle “konut” kavramı ele alınmış ve bu kavramın özel yaşamın ve aile yaşamının geliştiği, maddi olarak belirlenmiş yer olarak tanımlandığı ancak bu kavramın işyerlerini de kapsadığı belirtilmiştir. Bu bağlamda; (i) bir kişinin mesleğini sürdürdüğü bürosu, (ii) özel bir kişinin işlettiği şirketin faaliyetlerinin yürütüldüğü kayıtlı merkezi, (iii) tüzel kişilerin kayıtlı merkezleri, şubeleri ve diğer işyerlerinin de konut olarak değerlendirilebileceği vurgulandığı dikkate alındığında, AYM kararında “konut” kavramı geniş anlamda ele alınarak, tüzel kişilere ait işyerlerinin de bu kavrama dâhil edildiği görülüyor.
- AYM tarafından yapılan “arama” tanımı incelendiğinde, aramanın kural olarak yalnızca hâkim kararı ile gerçekleştirilebileceği hususunun açıkça belirtildiği ve bu doğrultuda incelemenin yapıldığı yerin göz önüne alındığı görülüyor. AYM kararında, teşebbüslerin yönetim işlerinin yürütüldüğü kısımlar ile çalışma odaları gibi herkes tarafından serbestçe girilemeyen kısımların “konut” sayıldığı açık bir şekilde belirtilerek, bu minvalde başvurucu şirket olan Ford’un şirket bilgisayarlarından belge temin edilmesinin konut dokunulmazlığı hakkına müdahale sayıldığı değerlendiriliyor.
- AYM, kararında ayrıca Rekabet Kanunu m.15 hükmünü inceleyerek, bu doğrultuda Rekabet Kurulu tarafından yapılan yerinde incelemenin bu hüküm uyarınca gerçekleştirildiğini ve anılan hüküm kapsamında Kurul yetkililerin teşebbüsün her türlü verilerini ve belgelerini inceleyebileceği ve bunların kopyalarını ve fiziki örneklerini alabileceğinin düzenlendiği ve müteşebbisin yerinde incelemeye kolaylık sağlama yükümlülüğü altında olduğunu belirtmesine rağmen Anayasa’ya uygunluk değerlendirmesinde farklı bir sonuca varıyor.
- Bu doğrultuda AYM, Rekabet Kanunu md.15 hükmünün Anayasa md.21 hükmüne uygunluğu değerlendirerek, (i) Rekabet Kanunu md.15 hükmünde yerinde inceleme yapılabilmesinin kural olarak hâkim kararına bağlı kılınmadığı dolayısıyla ilgili hükmün rekabet uzmanlarına hâkim kararı olmadan da konut sayılan alanlara girebilme yetkisi tanıdığı ve anılan kuralda yalnızca yerinde incelemenin engellenmesi veya engellenme olasılığının bulunması hâlleriyle sınırlı olarak hâkim kararının gerekli olduğunun öngörüldüğünü, (ii) somut olayda ise başvurucunun yerinde incelemeye yönelik olarak herhangi bir engelleme girişiminde bulunmamış olması sebebiyle hâkim kararı olmaksızın başvurucunun işyerinde yerinde inceleme yapılması Rekabet Kanunu md.15 hükmüne uygun olmasına rağmen, söz konusu inceleme Anayasa md.21 f.1’de güvence altına alınan konut dokunulmazlığına aykırı bulunarak, başvurucu şirket olan Ford’un konut dokunulmazlığı hakkının ihlal edildiği hükmüne varıyor.
Değerlendirme
Yukarıda açıklanan kararda söz konusu ihlalin Rekabet Kanunu md.15’te düzenlenen yerinde inceleme yetkisinin Anayasa md. 21 f.1 hükmünde konut dokunulmazlığı hakkına ilişkin öngörülen güvencelere uygun olarak düzenlenmediği tespit edildiğinden, ilgili kanun maddesinin Anayasa’ya uygun olacak şekilde düzenlenmesi gerekecektir. Nitekim AYM de bu yapısal sorunun çözümü için kararın TBMM’ye bildirilmesine karar vermiştir.
Son olarak daha önce yapılan yerinde inceleme işlemleri ile bağlantılı idari işlemlerin akıbeti ve yine düzenleme yapılana kadar yerinde inceleme işlemlerinin nasıl yürütüleceği konusunda ciddi belirsizlikler doğduğu açık. Bu kapsamda, rekabet hukuku bağlamında, 25 yıllık bir geleneğin oluştuğu yerinde incelemelerin yeniden masaya yatırılacağı bir dönemin başlayabileceğini söyleyebiliriz.
[1] Ford, idari para cezasının iptaline ilişkin olarak Danıştay 13. Dairesi’nde dava açmış ancak dava reddedilmiştir. Ford temyiz kanun yoluna başvurduysa da karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından onanmıştır.