Türkiye’de Elektrik Üretimi Yazı Dizisi II: Lisanssız Elektrik Üretimi
Türkiye’de Elektrik Üretimi Yazı Dizisi II: Lisanssız Elektrik Üretimi
12.05.2019 tarihli 30772 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Elektrik Piyasalarında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği [“Yönetmelik”] uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan [“EPDK”] lisans veya ön lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın elektrik enerjisi üretilebilir. Buna göre, tüketiciler elektrik ihtiyaçlarını tüketim noktalarına yakın bir biçimde kendi üretim tesislerinden karşılayarak ihtiyaç fazlası elektriği de geçmiş senenin tüketim miktarı ile sınırlı olarak satabilir.
Bu düzenlemelerin amacı tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarını tüketim noktasına en yakın kendi üretim tesislerinden karşılayarak küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisi ile arz güvenliğinin sağlanması için kullanılması ve böylece küçük ölçekli üretim kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması ile elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarının düşürülmesidir.
Özellikle, yenilenebilir enerji üretimini teşvik amacıyla başlangıçta 1 megavat olan üretim tesisi kurulu güç sınırı 2019 yılında 5 megavata çıkarılmıştır. Nitekim 2020 yılındaki elektrik üretiminin %1,9’u lisanssız üretim tesislerinden karşılanmış olup bu üretimin de %92’si güneş enerjisinden sağlanmıştır.
Buna karşın Yönetmelik, 11.08.2022 tarihli 31920 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik [“Değişiklik Yönetmeliği”] uyarınca yakın zamanda tadil edilmiş olup tadil neticesinde önceki yılın tüketimini aşan ihtiyaç fazlası üretimler artık Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’na [“YEKDEM”] bedelsiz olarak aktarılacaktır. Bu yazıda Türkiye’de lisanssız elektrik üretiminin nasıl gerçekleştirileceği ve Yönetmelik’teki son değişiklikler ele alınacaktır.
Lisanssız Elektrik Üretimi Nasıl Gerçekleştirilir?
Lisanslı elektrik üretiminden farklı olarak lisanssız elektrik üretmek isteyen bir gerçek veya tüzel kişinin elektrik tüketicisi olması yani en az bir elektrik aboneliğinin olması gerekir. Nitekim, lisanssız elektrik üretiminde amaç tüketicilerin kendi elektrik ihtiyaçlarını kendi üretim tesislerinden karşılamasıdır.
Lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf olarak kurulabilecek üretim şirketleri; kurulu gücü 10.05.2019 tarihli 30770 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 5 megavata kadar olan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri ve Yönetmelik md.5’te belirtilen diğer tesislerdir.
Bu kapsama giren üretim tesislerinin dağıtım sistemine bağlanması için gerekli bilgi ve belgelerle şebeke işletmecisine bağlantı başvurusu yapılır. Yapılan başvuru takip eden ayın ilk 20 günü içerisinde komisyon tarafından değerlendirilir ve sonuçlar ertesi gün şebeke işletmecisinin internet sitesinde yayımlanır. Evrak yönünden eksiksiz olan başvurular değerlendirme yapılan ayı takip eden ayın ilk 20 günü içerisinde teknik yönden değerlendirilir. Teknik değerlendirmenin ardından başvurular öncelik değerlendirmesine göre sonuçlandırılır. Bağlantı kısıtına tabi olan başvurular için, başvuruya konu üretim tesisinin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olması ilk önceliktir. Teknik değerlendirmeye ilişkin sonuçlar da yine şebeke işletmecisinin internet sitesinde yayımlanır.
Rüzgâra dayalı üretimler için ise başvuru ek olarak Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’ne [“YEGM”] gönderilir. YEGM teknik değerlendirmeyi 30 gün içerisinde tamamlar.
Teknik değerlendirmenin ardından bir ay içerisinde ilgili kişilerin başvurusu üzerine, bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu başvurana tebliğ edilir. Bu süre içerisinde başvuruda bulunulmaması durumunda başvuru sahibinin olumlu bağlantı görüşleri kendiliğinden geçersiz hale gelir.
Bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu gönderilen kişilere 180 günlük süre tanınır. Bu projelerden çevresel etki değerlendirmesi [“ÇED”] raporu gerekli olanlar 90 gün içerisinde idareye başvurup ÇED raporunu bakanlık onayına sunmalıdır. 180 günlük süre içerisinde başvuranın ilgili belgeleri eksiksiz olarak şebeke işletmecisine sunması halinde, şebeke işletmecisiyle 30 gün içerisinde bağlantı anlaşması imzalanır. İlgili belgeleri süresinde edinemeyen başvuruculara, gerekli başvuruları süresinde yaptığını tevsik etmesi halinde, şebeke işletmecisi tarafından 180 günlük ek süre verilir. Süre içerisinde başvuru yapılmaması halinde başvurucu bağlantı anlaşması imzalama hakkını kaybeder.
Akabinde, üretim tesisini kuran kişiler, şebekeye bağlanacak üretim tesisinin Yönetmelik’teki şartlara ve bağlantı anlaşmasına uygun olduğunu şebeke işletmecisine bildirir. Şebeke işletmecisi bu durumu 15 gün içerisinde tutanakla imza altına alır ve tutanak bakanlığa sunularak kabul başvurusu yapılır. Kabul süreci, şebeke işletmecisine ait dağıtım trafosu kullanılıyorsa, bağlantı anlaşmasının imza tarihinden itibaren bir yıl içerisinde tamamlanmalıdır.
Kabulü tamamlanan üretim tesisleri, tesisin ticari faaliyete başlamasını takip eden bir ay içerinde sistem kullanım anlaşmasını imzalamalıdır. Bu etaptan sonra üretim tesisleri, sistem kullanım anlaşmasında gösterilen tarihten itibaren sisteme enerji verebilir.
Değişiklik Yönetmeliği Neler Getiriyor?
Değişiklik Yönetmeliği ile getirilen en önemli ve en tartışmalı değişiklik, 12.05.2019 tarihinden sonra yapılan başvurular neticesinde bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu almaya hak kazanan kişilerin ihtiyaç fazlası elektriğini ilişkili tüketim tesisinin toplam tüketim miktarı ile sınırlı olarak satabilecek olmasıdır. Bu miktarın üzerinde üretilen ihtiyaç fazlası enerji ise YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak aktarılır. Değişiklik öncesinde böyle bir sınırlama bulunmamaktaydı ve tesisler fazla elektriğin tümünü satabilmekteydi.
Başka bir deyişle, artık gerçek veya tüzel kişiler ihtiyaç fazlası ürettiği elektriğin yalnızca ilişkili tüketim tesisinin önceki cari yıldaki toplam elektrik enerjisi tüketimi kadarını satabilecek. Önceki yıla ilişkin bir tüketim verisinin olmaması durumunda ise mevcut aylık tüketimlerin ortalaması esas alınacak. Kurulu gücü 50 kilowatt ve altındaki mesken abone gruplarındaki tüketim tesisleri ile ilişkilendirilen üretim tesisleri için ise söz konusu değişiklik uygulanmayacak.
EPDK son değişikliklerin hedefinin tüketicilerin tükettiği enerjiyi güneşten sağlaması olduğunu, mevzuat suistimal edildiği için böyle bir düzenlemeye gidilmek durumunda olduğunu ifade ediyor. EPDK ayrıca, ihtiyaç fazlası üretilen enerjinin şebekeye verilmesi ile ödenen ve dağıtım şirketine ödenen bedeller ödenmeyeceği için, tüketimi aşan ihtiyaç fazlası üretimler bedelsiz katkı payı olarak alınacağı için bütün tüketicilerin bu durumdan fayda sağlayacağını savunuyor.